Öncelikle ben tam bir koleksiyoncu, arşivci ve kitapseverim. Durum böyle olunca kitaplık kısmı bu köşede bir hayli yer kaplıyor. Büyük kitaplığım İkea'nın Billy ailesinden. Diğer kitaplıksa eski oda takımımın kitaplığıydı yalnız orjinal rengi bu değildi. Ben daha sonradan beyaza boyadım. Yine de onun da emekliye ayrılma vakti geldi, onun yerine de yine Billy ailesinden bu bendeki geniş kitaplığın yarısı kadar genişliğe sahip olan kitaplık gelecek yakında.
Kitaplıkların yanısıra dvd-cd kulem yine İkea'nın Benno ailesine ait. Ben tam anlamıyla bir Türkan Şoray aşığıyım. Daha önce iki defa yanyana gelme şansı yakaladım ama kalan diğer zamanlarda filmleriyle ve tekrar tekrar okuduğum kitabı "Sinemam ve Ben"le idare ediyorum :)
Türkan Şoray'ın dışında Kemal Sunal'ın klasik filmleri, benim için klasik olan çok sevdiğim filmler ve 20 belgesel yer alıyor bu çok sevdiğim dvd kulesinde. Cd'lerse yine dvdsi olmayan Türkan Şoray filmleri ve yerli yabancı müzik cdlerinden oluşuyor.
Çalışma masam dar olan kitaplığım gibi eski oda takımımdan yadigar. Onun rengi de orjinal değil, kül rengi diye aldığım bu renge ben boyadım kitaplığımla beraber. Altındaki tekerlekli ayaklar vardı, masanın hareket etmesinden hoşlanmadığım için onları çıkarmıştım ve de. Eğer mobilyalarımızı değiştirmek istemiyorsak ama onlarda rahatsız olduğumuz noktalar da varsa, birkaç küçük işlemle çok rahat bir şekilde aklımızdaki gibi bir mobilyaya sahip olabiliriz. Bu arada tahtalar boya tutuyor mu, zımparalamak gerekli mi diye düşünecek olursanız hiç birine gerek yok. Doğru boyayı aldığınız sürece, orjinal renk ne olursa olsun tek bir kat boyama ile mobilyalarınızın rengini kolaylıkla değiştirebilirsiniz.
Ne amaçla kullanırsak kullanalım odada tavan lambası dışında mutlaka bir de lambader, aplik ya da abajur olmalı benim için. Makyaj masamın aynalarıyla birlikte odamda 9 adet ampul kullanıyorum örneğin :) Işık ruh halini çok etkileyen bir faktör çünkü, dekoratif anlamda göz zevkini okşayıcı bir detay aynı zamanda.
Lambam da İkea'dan, farklı bir ampulu var yine İkea'dan satın alıyorsunuz. Tombul bi şey :) Işığı çok soft, çok yerinde. Tavan lambamdan çok lambaderimi kullanıyorum zaten :)
Çiçeğim yeni yapraklar açtıkça beni sevindiren, çürüyen yaprağı var mı suyu bitmiş mi diye kontrol etmek, ilgilenmek çok güzel bir uğraş :)
Türkan Şoray'ın Congresium'daki imza gününde aldığım fotoğrafı, kütüphanemin baş köşesinde, hemen filmlerinin yanında...
Aydınlatmanın her türlüsünü çok sevdiğimi söylemiştim :) Bu el feneri çok eski, babam bi antikacıdan almış benim için. Gazı bittiği için içine mum koyarak kullanıyorum bi süredir.
En sevdiğim uğraşlarımdan biri: örgü örmek! Bu sepeti de benim gün içinde uğraştığım örgülerim ve kullandığım ipler için kullanıyorum.
Yine antika sevdamın bi sonucu olarak, DELTA marka radyom...Cızır cızır çalışıyor az çok, çektiği frekans çok az ama hala bomba gibi. Nerden baksak 60 yıllık bu yorgun radyo...
Kalemler... Her gördüğüm yerde dayanamayıp aldığım, özellikle kurşun olanlara bir türlü doyamadığım kalemlerim :) Sol tarafta kurşun kalemlerim, sağ tarafta da renkli, tükenmez kalemlerim yer alıyor. Kurşun kalemlerim burda çok fazla görünmese de kendileri 28 tane aslında :)
Çalışma köşem için bahsedeceklerim bunlar, bu room tour postlarının devamında makyaj ve hazırlık köşemden bahsedeceğim. Umarım odamın çalışma köşesini beğenmişsinizdir :)
Sevgilerle...
İnstagram hesabım için şuraya tıklayabilirsiniz.
çok çok güzeller ya ışık da dediğiniz gibi insanın ruh halini etkiliyor ayrıca türkan şoray hastası olarak bayıldım
YanıtlaSil