Cumartesi günü olduğu için aşırı kalabalıktı meclis, sınıfça gelen gruplar vardı ve açıkçası pek rahat edemedik. Zaten 1.TBMM binasını yani Kurtuluş Müzesi'ni gezmeyi de sırf bu yüzden başka bir zamana bırakalım dedik. Zaten orayı da gezseydik buradan sonra, çok fazla gelirdi çünkü hala ben o binanın, o eşyaların, o kokunun etkisindeyim.
Dokunmadığım kapı kolu, fotoğrafını çekmediğim ufacık bir detay kaldı mı bilmiyorum mecliste. Kim bilir burada kimler oturdu, Atatürk de buraya dokunmuş mudur falan diye düşünmekten delirecektim nerdeyse :) Şu dünyada en çok ihtiyacım olan şey yalnızca bir zaman makinesi...
Bu post için o kadar çok fotoğraf hazırladım ki yüklemek için biraz çekinsem de herkesin burayı görmesi gerektiğini düşünüyorum. Fırsatı olamayanlar için ufak bir imkan sunmuş olayım dedim. Benim de ufak bir tarihim var ayrıca bu binada... Küçük Funda, küçük arkadaşlarıyla, çok tatlı öğretmeniyle gelmişti en son buraya, minik kırmızı şortuyla :)
Burası 2. TBMM, diğer bir adıyla Cumhuriyet Müzesi. Bizim inkılapçı, Cumhuriyet'in ilan edildiği, Ankara'nın başkent yapıldığı, halifeliğin kaldırıldığı, Lozan Barış Antlaşması'nın onaylandığı ve daha bir çok inkılabın gerçekleştirildiği meclisimiz. Ulus'ta bildiğiniz üzere ve biraz yukarısında da 1.TBMM binası yani Kurtuluş Müzesi yer alıyor.
Meclis, manevi değerlerinin yanı sıra sanatsal özellikleriyle de göz dolduruyor. Dediğim gibi ben en son ilkokulda gittiğim için içinin bu kadar görkemli olduğunu hatırlamıyordum. Fotoğrafları incelediğinizde eminim siz de hak vereceksiniz bana.
Meclis salonu dışındaki odalara ancak kapıdan bakmakla yetiniyorsunuz çünkü odaların içine girmek yasak. Ben telefonumla birçok fotoğraf çekmeye çalıştım zaten ama özellikle bu kapıdan görebildiğimiz odalar için de sık sık gopro kullandık.
İşte, Atamızın 1 hafta boyunca Nutuk'u okuduğu ihtişamlı, kahraman meclisimiz...
Yukarıdakiler meclis salonundan, aşağıdakiler de üst kat da dahil olmak üzere diğer odalara ait:
Tavanların, işlemelerin, perdelerin ve eşyaların zarifliğine, şıklığına bakmaya doyamadık...
Aşağıdaki fotoğraflar da Atatürk'ün şahsi eşyalarının sergilendiği odadan:
O meşhur şık süveteri:
Nutuk'u okuduğu mikrofon:
Nutuk:
Şapkaları:
Bunlar da bizden, kısa bir kombin postu da olsun aynı zamanda :)
Çok fazla fotoğraf oldu umarım sıkılmamış tam tersine bir an önce kendiniz de gezmeye karar vermişsinizdir :) Sınıf gezilerine denk gelmediğiniz bir zamanı seçmiş olmanızı diliyorum şimdiden.
Başta Atatürk olmak üzere, Cumhuriyet'in kurulmasında ve bugünlere gelmemizde emeği olan herkese Allah'tan rahmet diliyoruz. Yine başta Atatürk olmak üzere onların cesaretine, vatan sevgisine, azmine, kuvvetine fazlasıyla özlem ve ihtiyaç duyduğumuz dönemler yaşıyoruz. Onların bu inancına layık bir gençlik olmak en büyük görevlerimizden biriyken inşallah onları çok da fazla hayal kırıklığına uğratmıyoruzdur. Hepsi nur içinde yatsın...
Onlar sayesinde,
Ne mutlu Türküm diyene!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder