Cumartesi günü olduğu için aşırı kalabalıktı meclis, sınıfça gelen gruplar vardı ve açıkçası pek rahat edemedik. Zaten 1.TBMM binasını yani Kurtuluş Müzesi'ni gezmeyi de sırf bu yüzden başka bir zamana bırakalım dedik. Zaten orayı da gezseydik buradan sonra, çok fazla gelirdi çünkü hala ben o binanın, o eşyaların, o kokunun etkisindeyim.
Dokunmadığım kapı kolu, fotoğrafını çekmediğim ufacık bir detay kaldı mı bilmiyorum mecliste. Kim bilir burada kimler oturdu, Atatürk de buraya dokunmuş mudur falan diye düşünmekten delirecektim nerdeyse :) Şu dünyada en çok ihtiyacım olan şey yalnızca bir zaman makinesi...