Son birkaç postuma konu olan Ereğli gezimizin dönüşünde hatta Akçakoca'dan dönüşte demek daha doğru olur, Abant'a da uğrayalım dedik. Yıllardır o kadar heves ederim, bir türlü kısmet olmamıştı Abant'a gitmek. Birkaç saatliğine de olsa orda bulunmak çok çok iyi geldi. Üstelik Abant çok sosyal bir yermiş hiç bilmiyordum. Gölün etrafı boyunca oteller, arnavut kaldırımlı yollarda dolaşan faytonlar, şirin banklar... Bunca zaman nasıl keşfetmedim burayı bilmiyorum :) Bir hafta sonunu orda geçirmekten daha çok ihtiyacım olan bir şey yok sanırım şu sıralar.
Gölde balık tutmak ve aynı zamanda uygun yerlerde kamp yapmak da mümkünmüş Abant'ta. Kahvaltısı da meşhurmuş galiba ama biz öğleden sonra gittiğimiz için kahvaltılarını tadamadık.
Yemek yediğimiz yerse Çamlık Restaurant. Alttaki iki fotoğraf buranın bahçesini ve manzarasını oluşturuyor. Restoranın içi de çok güzel ama dışardaki bu masalarda da yemeğinizi yiyebiliyorsunuz. Soğuk olmasaydı bizim de yapacağımız gibi :) İçerisi de çok samimi bu arada. Her taraf ahşap, büyük pencerelerden görünen harika bir manzara ve bir de çıtır çıtır yanan şömine, iyi ki gelmişim buraya, dedirtiyor size.
Benim Abant'tan aktarabileceklerim şimdilik bu kadar ama umarım en kısa zamanda daha ayrıntılı bir Abant postu hazırlayabilirim :)
Beni instagramdan takip etmek için buraya tıklayabilirsiniz,
Sevgilerle :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder